İstanbul Barosu, Epözdemir’in gözaltına alınmasının akabinde Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasında, 78 baronun ortak bildirisi, İstanbul Baro Lider Yardımcısı Rukiye Leyla Süren tarafından okundu.

‘HUKUKUN KOZMİK PRENSİPLERİNE ZİYAN VERMEKTEDİR’

Ortak açıklamada, “Bu tıp kararlar, yargının siyasallaştığı algısını güçlendirmekte ve hukukun üniversal prensiplerine ziyan vermektedir. Hukuka karşıtlık, kimden gelirse gelsin ve kime dönük olursa olsun, ülkü hukuku savunmak biz hukukçuların ortak sorumluluğudur. Biz, imzacı barolar olarak adaletin herkese eşit ve tarafsız biçimde işlemesinin, hukukun üstünlüğünün ve demokrasinin korunması ismine vazgeçilmez olduğunu hatırlatıyoruz” denildi.

‘HAKSIZ VE HUKUKA ALIŞILMAMIŞ BİÇİMDE GÖZALTINA ALINDI’

Ortak açıklamanın akabinde İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Ekim Bilen Selimoğlu, yaptığı açıklamada, İstanbul Barosu idaresinin vazifesine son verilmesi ve yeni idare belirlenmesi istemli davayı hatırlattı.

Selimoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, Baroya yönelik arka arda gerçekleştirdiği bu süreçlerden sonra, Epözdemir’i, daha iki hafta evvel Savcılığa giderek beyanda bulunmasına karşın, haksız ve hukuka ters halde gözaltına aldırdığını söyledi.

Ekim Bilen Selimoğlu, şöyle konuştu:

“Gözaltı süreci yalnızca meslektaşımıza yönelik değil, meslektaşımızın şahsında İstanbul Barosunu, savunmayı ve savunmayı temsil eden avukatları susturmaya, gözdağı vermeye ve biat ettirmeye dönük bir ataktır. Şu uygun bilinmelidir ki, 150 yıllık İstanbul Barosunun ulu tarihinde hiçbir vakit teslimiyet yoktur. Bu ülkede susmayan, biat etmeyen, korkmayan cesaretli avukatlar var, biz varız. Bizi hukuk dışı süreçlerle sindiremezsiniz, susturamazsınız. İstanbul Barosu, kimliğine, lisanına, dinine, kökenine, cinsiyetine, siyasi görüşüne bakmaksızın, hakkı gasp edilen herkesin yanında olmuştur ve olmaya da devam edecektir.”