İktidara yakın Sabah gazetesinin iktisat müellifi Dilek Güngör, bugünkü “Kapalıçarşı’da sinema üzere kara para trafiği…” başlıklı köşe yazısında operasyonun detaylarını şu sözlerle lisana getirdi:
“İlk tespitlere nazaran, şüpheliler hata örgütü kurup, foreks dolandırıcılığı olarak bilinen yatırım vaadiyle bilişim sistemlerini kullanarak dolandırıcılık yapmışlar… Ve buradan elde ettikleri gelirleri kurdukları 93 paravan şirkete aktarmışlar… Onlarca şirket ortasında paranın izini kaybettirmek için trafik yürütülmüş… Daha sonra da kabahat geliri Özbeyler’in sahibi olduğu Venüs Döviz’e aktarılmış. Paravan şirketlerden gelen hata geliri yasalmış üzere muhasebeleştirilip, kılıfına uydurulmuş…”
“KOHEN AİLESİ DE İŞİN İÇİNDE”
Daha sonra da Venüs Döviz’den Özbey Şirketler Kümesi’nin 8 şirketine gönderilmiş… Bu şirketler Fayik Özbey ile kardeşleri Hüsrev ve Seracettin Özbey’e ait…
Para trafiğinin bununla sonlu kalmadığını belirten Güngör, yazısına şöyle devam etti:
“Bu gelirin yurtdışına çıkarılması için de Serhan Mark Kohen’in sahibi olduğu Seral Polimer devreye girmiş… Para Kohen’in şirketine aktarıldıktan sonra kripto varlığa çevirmiş… Bu yolla da yurtdışına aktarılmış… (Küçük bir notu da ekleyeyim. Kohen sülalesini hepiniz tanırsınız. Serhan Mark Kohen o ailenin Türkiye’de polimer işi yapan üyelerinden biri… 2021’de Kohen’in kurduğu kripto bot sistemini yazmıştım… Arbitraj gelirlerinden paraya para demediğini de… Temelinde Seral Polimer’in faaliyetleri izinsiz…) Lafı uzatmayayım… Muhakkak ki, kara para konusunda uğraş son hız sürecek.”