Haydarpaşa ve Sirkeci garları ve yerleri 2024 Ağustos ayında yapılan protokolle 29 yıllığına Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilmiş, Haydarpaşa Dayanışması Platformu üyeleri de bölümün yürütmesini durdurma istemiyle dava açmıştı. Açılan davada mahkemenin ret kararı vermesi üzerine Haydarpaşa Dayanışması Platformu üyeleri, Haydarpaşa Garı girişinde bir ortaya gelerek mahkeme kararına reaksiyon gösterdi.
“Haydarpaşa Gar şimendifer işçisinin aşiyanıdır” pankartı açan platform üyeleri, “Haydarpaşa halkındır, satılamaz” , “Haydarpaşa gardır gar kalacak”, “Ulaşım hakkı engellenemez” sloganları attı.
“MÜCADELEMİZİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ”
Haydarpaşa Dayanışması temsilcisi ve Birleşik Nakliyat Çalışanları Sendikası (BTS) Genel Hukuk, TİS ve İnsan Hakları Sekreteri Hasan Bektaş, mahkemeden ret kararını beklemediklerini belirterek şöyle konuştu:
“Bilinmesini isteriz ki bizim gayretimiz burada bitmeyecek. Haydarpaşa Garı’ndaki kent hakkı gayretini 20 yıldır sürdürüyoruz, bizi hiçbir karar bu yoldan çeviremez. Tüm yolları zorlayarak, kültür ve sanatı bile alet edilerek garlarımız sermayeye verilmek isteniyor. Bu talana karşı gayretimizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Hatta tahminen de daha da güçlü ‘bu daha başlangıç’ diyerek bu gayrete tekrar ve tekrar yine başlayacağız.
“HERKESİ BİRLİKTE UĞRAŞA ÇAĞIRIYORUZ!”
Haydarpaşa Garı’nın müze olmaması için, demiryolcuların Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarındaki çalışma alanlarından ve onlara bağlı lojmanlardan çıkartılmaması ve yerinden edilmemesi için, kentimizin kamusal yerlerini daha fazla yitirmemek için, kamusal yerleri ve kent hakkını korumak için, kültür-sanatın sermaye birikimine ve iktidarın politik gayelerine alet edilmemesi, araçsallaştırımaması için, Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarının taşıdığı, kent sakinleri tarafından katman katman üretilmiş olan ve paylaşılan toplumsal belleği ve kültürü kaybetmemek için, tüm kentsel dönüşüm ve rant teşebbüslerine karşı, hala bu kente ilişkin ve sorumlu hissetmek için, Haydarpaşa’dan trene binip Diyarbakır’a, Van’a, Adana’ya, Kars’a seyahat etme özgürlüğü için, yani hepimizin ulaşım hakkını talep etmek için, yeni bir kent hatasına mahzur olmak için, beklenen İstanbul zelzelesinde Haydarpaşa ve Sirkeci’nin değerli lojistik ve ulaşım merkezleri olarak korunması gerektiği için, Kadıköy’ün daha fazla turizme ve kentsel dönüşüme açılmaması için, kamusal yerin tüketim yerine dönüşmesini engellemek için kamusal yerlerin kaybına bağlı gelişen kültürel fakirleşmenin önüne geçmek için, dünyada öbür bir örneği bulunmayan vapur ve tren sentezini kaybetmemek için, aslında bizim ürettiğimiz kenti ve kamusal yerleri, kentin müştereklerini son gücümüze kadar savunmak için, ‘Bu daha başlangıç uğraşa devam’ demek için, tüm kent sakinlerini, kent hakkını, hayatı, müşterekleri savunan herkesi birlikte çabaya çağırıyoruz.
“HAYDARPAŞA GARDIR GAR KALACAK”
20 yıldır su¨rdu¨rdu¨gˆu¨mu¨z haklı uğraşımız, Haydarpas¸a ve Sirkeci garları tam kapasite ile topluma iade edilene kadar sürecektir. Kültür-sanatın araçsallaştırılması ile demiryolcuların, işçilerin, çalışanların ve garlardaki küçük esnafın Haydarpaşa ve Sirkeci’de yerinden edilmesine, koparılmasına müsaade vermeyeceğiz. İstanbul’da bir kamusal yerin daha eksilmesine, soylulaştırılmasına müsaade vermeyeceğiz. Haydarpas¸a Garı tren seferleri ve tüm fonksiyonlarıyla halkın kullanımına sunulana kadar ‘Haydarpas¸a gardır, gar kalacak!’ demekten ve nöbetlerimizden vazgeçmeyeceğiz.”