Mülakat değerlendirmelerinde yaşanan mağduriyet nedeniyle Türkiye’nin birçok vilayetinden Ankara’ya gelerek adalet ve hak arayışını sürdüren öğretmen adaylarının MEB önündeki nöbet aksiyonları sürüyor. Öğretmen adaylarının nöbetlerinin 7’inci gününde basın açıklaması düzenlendi.
Grup ismine açıklama yapan öğretmen adayı Özkan Özdemir, 4 Kasım’dan bu yana yürüttükleri gayretlerinin günbegün büyüdüğünü söyledi.
“BASİT YANILGI DEDİĞİNİZ HAK KAYBINA NEDEN OLUYOR”
Komisyonların mülakat puanlarındaki yanlışların Bakanlık bürokratlarınca “basit hatalar” olarak algılandığını söyleyen Özdemir, bu kolay denilen yanlışlıkların hak kaybına neden olduğunu söz etti.
Özdemir, “Buradan kendisine iletiyoruz, bakın maddi yanlışlarla tespit edilen onlarca adayın rublikleri elimize geçti. Mahkemeler, savunmalar geldikten sonra bunlar katbekat artacak. Biz, mağdur olduğumuzu kanıtlayabiliyoruz bu evraklarda. Fakat liyakat istiyoruz. ‘Ben nitelikli öğretmen istiyorum’ sözü Bakan beyin şahsen şahsına ilişkin bir kelam. Liyakat delik deşik olmuş durumda. Hakkı olmasına karşın hak kaybına uğrayan adaylarla birlikte haksız bir formda atama elde etmiş adaylar da kelam konusu. Bununla ilgili Devlet Denetleme Kurulu’nun bir inceleme başlatmasını istiyoruz” halinde konuştu.
“HUKUKSUZLUĞU YAPANLAR HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATILMALI”
Özkan Özdemir, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, bir Vilayet Kongresi’nde, “Benim vatandaşım, kapınıza bir sorunun tahlili için geliyorsa onu öbür yere yönlendirmeye hakkınız yok. Şayet bunu yapıyorsanız bir Cumhurbaşkanı olarak, sizden hakkımı helal etmiyorum” dediğini aktararak, şunları söyledi:
“MEB önünde 7’inci günde tekrar buradayız. Bu gayret, 7 değil, 77 değil, 777 gün sürse bile bu hakkı almaktan vazgeçmeyeceğiz. Bizim taleplerimiz yalnızca kendi özelimizde değil, vatandaşın devlete olan, adalete olan, insanın emeğe olan inancının da bir hesap soruşudur. Hem vatandaşın selameti için hem devletin dirayeti için buna bir tahlil bulunmalı. Bunun için nitekim hem devlet kurumlarını hem devletin başındakilerini samimiyete davet ediyoruz. İsimli yargıya intikal etmiş davlarda bu kadar beceriksizlikler göz önündeyken tez bir halde sonuçlandırılmalı. Bu hukuksuzluğu, bu adaletsizliği yapanlar hakkında da gerekli soruşturma ve kovuşturma başlatılmalı. Buradan öbür eğitim paydaşları sendikalara, platform hocalarına, atanmışı ve atanmayı bekleyen bütün öğretmenlerimize sesleniyoruz, bu, hepimizin çabası. Bu, emeğin ve adalettin gayreti. Bu çabayı gelin bir arada yükseltelim. Bu hak kaybına uğrayan öğretmenler olarak size açık davetimizdir. Biz, hakkımızı almadan gitmiyoruz buradan.”
“BİR PUANLIK FARK UFAK BİR YANILGI DEĞİL”
Öğretmen adaylarına destek veren Eğitim-İş Sendikası MYK üyesi Veli Fırat Şimşek de Bakan Tekin’e, “Ya istifa edin, yerinize gelecek olan Bakan bu arkadaşları dinlesin. Ya da bu arkadaşlarımızın sıkıntılarına bir tahlil bulun. Öbür bir alternatifiniz yok” diye seslendi. Şimşek, şöyle konuştu:
“Buradaki arkadaşlarımızın tek bir isteği var. Bir haftadır buradalar. 4 Kasım’dan beri bu çabayı yürüttüklerini arkadaşlarımız kendileri tabir ediyor. Buradaki genç arkadaşlarımızla, meslektaşlarımızla, öğretmenlerle görüşmek bu kadar mı sıkıntı? Sizden yalnızca yarım saatlik, 15 dakikalık bir görüşme talep ediyorlar Sayın Bakan. Bu arkadaşların, daha kaç ay yatmaları lazım sizlerle görüşebilmeleri için. Ellerinde dokümanları var. Diyorsunuz ki ‘Ben bu evraklara ulaşamıyorum’. Arkadaşlarımızın ellerindeki evraklar, mahkeme tarafından arkadaşlarımıza iletilen dokümanlar. Mahkemeye de Bakanlığınız tarafından iletilmiş. Bir puanlık bir fark, ufak bir kusur değildir. Bir puanlık bir fark, buradaki bir arkadaşımızın öğretmen olamamasına sebep oluyor. Öğretmen olamadığı için, ataması yapılmadığı için intihar eden genç arkadaşlarımız var. Öbür işlerde çalışmak zorunda kaldığı için iş kazası geçirip iş cinayeti yüzünden ölen arkadaşlarımız var. Sizden tek istedikleri, görüşmek. Bu arkadaşlarımızla görüşün, bu arkadaşlarımızın taleplerini dinleyin. Burada olan bu arkadaşlarımızın gayretinin biz yanındayız. Sonuna kadar da takviye olacağız.”
Açıklamaların akabinde, ellerinde “Mülakatı kabul etmiyoruz” yazılı dövizler tutan öğretmen adayları, “Hakkımızı almadan gitmiyoruz” sloganları attı.
