2024-2025 öğretim yılı birinci periyodu bugün sona eriyor. Eğitimde dinselleştirme ve laik eğitim aksiliği arttı. Okul ve derslik sayısındaki açık kapatılamadı, bilhassa dezavantajlı ailelerin çocukları için hayati ehemmiyeti olan “okul öğünü” uygulaması başlatılmadı.

Eğitim-İş Sendikası’nca hazırlanan “1. devir sonu raporu”na nazaran 1 milyon 400 bin öğrenci örgün eğitim sistemi dışında kaldı.

6-9 yaş kümesinde 73 bin 872, 10-13 yaş kümesinde 86 bin 269 çocuk, 14-17 yaş kümesinde 452 bin 672 çocuğun eğitimin dışında olduğuna dikkat çekilen raporda, “ Eğitim dışındaki çocuk sayısında görülen artış, bu artışın 15 yaştan itibaren artması ve yüklü olarak erkek çocuklarda olması ekonomik krizin eğitimden kopuşta en kıymetli etken olduğu manasına gelmektedir. Okul dışında olan çocuklara ek olarak açıköğretime kayıtlı 327 bin 710 ve mesleksel eğitim merkezlerine (MESEM) kayıtlı yaklaşık 500 bin öğrenci var” dendi.

OKUL ÖĞÜNÜ NEDEN YOK?

Okul ve derslik sayılarındaki açığın kapatılmadığı, ikili eğitim uygulamasının devam ettiği vurgulanan rapordaki kimi tespitler şöyle:

• Yoksulluk bu kadar derinleşmişken AKP iktidarı seçim vaadi olan okullarda bir öğün fiyatsız yemek dağıtımı sözünü tutmamıştır.
• Milli Eğitim Bakanlığı dinci ve gerici cemaat ve tarikatlarla imzaladığı protokollere son dönemde Milliyetçi Hareket Partisi ile organik bağı olan Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı ile imzaladığı protokolü de ekleyerek eğitimi siyasallaşmaya ve ideolojik yapılara biraz daha açmıştır.
• “Çevreme Hassasım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi” (ÇEDES) ile laik eğitim anlayışına açıktan meydan okumaya devam edilmiştir.
• Eğitime yeniden kâfi bütçe ayrılmamıştır.
• Okulların paklığı yapılmamış, güvenliği sağlanamamıştır.

MESEM’LER KALKMALI

MESEM sisteminin çocukların eğitim hakkını ve güvenliğini hiçe sayarak, işyerlerine ucuz iş gücü sağlamaktan öteki bir emele hizmet etmediği vurgulanan raporda şu teklifler yer alıyor:

• MESEM’lerin derhal kaldırılması, çocukların eğitim hakkına ve güvenliğine odaklanılması,
• Çocuk işçiliğine karşı faal kontrollerin yapılması,
• Sorumluların ve ihmali bulunanların adalet önüne çıkarılması,
• Çocukların sırf eğitim gördüğü, sağlıklı ve inançlı bir ortamda gelişimlerini destekleyen siyasetlere öncelik verilmesi için ivedilikle adım atılması gerekmektedir.

OKULLAR İŞGAL ALTINDA

Sendika başkanı Kadem Özbay, protokollerle cemaat ve tarikatların okulları işgal ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Milli Eğitim Bakanlığı eğitimi dinselleştirme, okulları dinci ve gerici yapıların işgaline açmaya devam etmiştir. Yalnızca bakanlık seviyesinde değil, vilayetlerde de ulusal eğitim müdürlükleri aracılığıyla prokoller yapılmıştır.

23 yıllık AKP periyodu iktidarının tamamında olduğu üzere 2024-2025 öğretim yılı 1. periyodunda de laik ve bilimsel eğitimden giderek uzaklaşılmıştır, Cumhuriyet bedellerine açılan savaş devam etmiştir. Liyakatsiz takımlaşma, mevzuat ve program değişiklikleri, protokol ve özel teşviklerle dini tarikatlarla bağlantılı vakıf ve derneklerin okullara girmesine müsaade verilmesi, Diyanet İşleri Başkanlığının adeta paralel Milli Eğitim Bakanlığı haline gelmesi, Tevhidi Tedrisat kanununun yok sayılması yoluyla eğitim daha da dinselleştirilmiştir.”