Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Sur ilçesinde basın açıklaması yaptığı sırada güvenlik güçleri ile PKK’lı teröristler ortasındaki kovalamaca ve silahlı çatışma sırasında öldürülmüştü. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi, Elçi’nin öldürülmesiyle ilgili açılan davada, 12 Haziran’da kararını açıklamıştı. Mahkeme, polis memuru sanık Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi hakkında beraat kararı vermişti.
Sanık polislerin beraatına itiraza yönelik Elçi Ailesi, Türkiye Barolar Birliği ve Diyarbakır Barosu, lokal mahkemenin kararını istinaf ederek bir üst mahkeme başvurdu. Başvuruyu kıymetlendiren Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesi, karara karşı yapılan istinaf taleplerini asıldan reddetti. Kararla birlikte beş yılın altında olan cezalar için Yargıtay temyiz yolu kapalı olduğu için Tahir Elçi cinayeti davasında yargılanan polisler hakkında temyiz yolu kapanmış oldu.
“BİLİRKİŞİ VE UZMANLIK RAPORLARI, ŞAHİT SÖZLERİ VE TUTANAKLARLA UYUMLU”
Mahkemenin karar münasebetinde, polislerin vazifeleri nedeniyle yargılandıkları lakin 4483 Sayılı Yasa kapsamında soruşturma müsaadesi alınmadan kamu vazifelisi olan sanıklar hakkında dava açıldığı kaydedildi. Oy birliğiyle alınan mahkeme kararında istinaf başvurusu reddedildi. Kararda, “Yargılama sürecini yansıtan tutanaklar ve evraklara nazaran birinci derece mahkemesinin kararında yahut münasebetinde tarza yahut temele ait rastgele bir hukuka karşıtlığın bulunmadığı, hukuka uygun halde elde edilen kanıtlarda yahut süreçlerde rastgele eksiklik olmadığı, duruşmaların yordama uygun halde yapıldığı, ceza yargılamasının asli süjesi olan tüm tarafların basamaklardaki sav ve savunmalarının, somut kanıtlarla karşılıklı olarak değerlendirilip gerekçesiyle karara bağlandığı, suçlamaya husus fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle sanıklar hakkında farklı başka verilen beraat kararlarının imajlar, eksper raporları, uzmanlık raporları, şahit sözleri ve tutanaklarla uyumlu olduğu, detaylı bir münasebetle açıklanan kararda ve karar alma sürecinde hukuka ters istikametler bulunmadığı” belirtildi.
“AHMET DAVUTOĞLU’NUN DİNLENİLMESİ KARARINDAN DA VAZGEÇİLDİ”
Mahkemenin kararını değerlendiren Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını bildirdi. Faillerin kamu vazifelisi yahut polis olduğu evraklarda emsal uygulamaların sık sık yapıldığına dikkati çeken Güleç, “Baro Liderimiz Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te siyasi bir suikast sonucu katledildikten sonra, bilhassa olay yerinde çabucak keşif yapmayarak, hata kanıtlarının ortaya çıkmasını ve gerçek faillerin tespitini zorlaştırmak istediler. Tekrar birçok eksikliğin yanı sıra Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Foto Şube Müdürlüğünün cinayet anını gören kamera kaydının 12 saniyelik kısmının silindiği hususu gözetilmedi. Bu tavrın faillerin ortaya çıkmasını engellemek için alındığını düşünüyorum. Kovuşturmada, hakikatin ortaya çıkmaması için adeta bir efor içerisine girildiğini söyleyebiliriz. Katılan taraf olarak neredeyse bütün taleplerimiz mahkeme tarafından reddedildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi ile ilgili talebimiz kabul edildikten sonra, iki duruşma ortasında hiçbir neden yokken, savcının mütalaası alınarak Ahmet Davutoğlu’nun dinlenmesi kararından da vazgeçildi” sözünü kullandı.
Güleç, başta ömür ve adil yargılanma hakkı ihlali olmak üzere, ayrımcılık yasağı ihlali üzere nedenlerden ötürü, belgeyi Anayasa Mahkemesi’ne taşıyacaklarını söyledi.