Tutuklanan Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın avukatı Görkem Gökçe, müvekkiline yöneltilen suçlamaların ”tamamen soyut, dayanaksız ve afaki olduğu, hiçbir somut kanıta dayanmadığını” vurguladı. Gökçe, “Rekor bir oy oranı ile seçilerek misyona başlayan, toplumda saygın ve prestij sahibi, başarılı bir belediye başkanı olan müvekkilin güya bir örgüt üyesi olduğu, üstelik bu örgütün yöneticisi olduğu tez edilen bireyden güya rüşvet aldığı üzere fiilen, aklen ve hukuken ciddiye alınması dahi imkansız isnatların lisana getirilmesi elbette hukuken kabul edilebilir olmaktan uzaktır” dedi.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın avukatı Görkem Gökçe, Akpolat’ın tutuklanma sürecine ait yazılı açıklama yaptı. Gökçe, şunları kaydetti:
”Müvekkilimiz Sayın Rıza Akpolat, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında tabirini vermek üzere çağrılabilecekken, pahalı babasının hastalığı nedeniyle gittiği Balıkesir’de hakkında hukuka muhalif biçimde yakalama süreci icra edilmiş, akabinde tam dört gün boyunca Emniyet Müdürlüğü’nde sözü alınmadan gözaltında tutulmuş, en sonunda da Sulh Ceza Hâkimliği tarafından hukuka muhalif bir halde tutuklanmasına karar verilmiştir.
“ADİL YARGILANMA HAKKI ZEDELENMİŞTİR”
Bu süreçte belge içeriği müvekkilimizden ve müdafileri olarak bizlerden gizlenmesine karşın, kimi basın yayın organlarında belge içeriği ile ilgili bilgi ve dokümanların yayınlandığı görülmüş, bu suretle müvekkilin kamuoyu nezdinde peşinen mahkûm edilmeye çalışılarak ceza hukukunun en kıymetli teminatlarından masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ihlal edilmiş, adil yargılanma hakkı zedelenmiştir. Bu çerçevede kimi basın yayın organlarınca bütünlükten koparılmış birtakım savlar, bilgiler ve tek taraflı yayınlarla kamuoyunda yanlış bir kanaat oluşturarak yargı sürecinin etkilenmeye çalışıldığı müşahede edilmiş olup bu haksız tavır ve davranışların özgür ve tarafsız basının haber verme hakkı ile telifinin mümkün olmadığı tartışmadan varestedir.
Gerçekte ise müvekkilimiz Sayın Rıza Akpolat’a yöneltilen suçlamaların büsbütün soyut, dayanaksız ve afaki olduğu, hiçbir somut kanıta dayanmadığı, yürütülen soruşturma sürecinde de pek çok hukuka ters sürecin cari olduğu konuları müvekkilimizin nihayet dört gün sonra tabirinin alınması ile birlikte anlaşılmıştır. Rekor bir oy oranı ile seçilerek misyona başlayan, toplumda saygın ve prestij sahibi, başarılı bir belediye başkanı olan müvekkilin güya bir örgüt üyesi olduğu, üstelik bu örgütün yöneticisi olduğu sav edilen bireyden güya rüşvet aldığı üzere fiilen, aklen ve hukuken ciddiye alınması dahi imkansız isnatların lisana getirilmesi elbette hukuken kabul edilebilir olmaktan uzaktır.
“AFAKİ TEZLERLE HÜRRİYETİNDEN MAHRUM BIRAKILMASI…”
Müvekkilin aleyhine somut kanıt bulunmamasına karşın bu derece afaki savlarla hürriyetinden mahrum bırakılmasının en temel hak ve özgürlüklerden olan kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını ihlal ettiği kuşkusuzdur. Tüm bu gerçeklere karşın müvekkilin basmakalıp münasebetlerle tutuklanmasına karar verilmesi hukuka karşıt olup, bir an önce hür kalıp misyonuna dönmesi için gerekli tüm tüzel yolları işleteceğimizi kamuoyuna hürmetlerimizle bildiririm.”
