Spor muharrirleri, Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası’nda Erzurumspor’u 5-0 mağlup ettiği maçı kıymetlendirdi.

“KENDİ GRUBUNUN EN BÜYÜK RAKİP OLMASI”

Gürcan Bilgiç: “Mourinho ‘üçlü’den vazgeçmedi yeniden. Ne vakit ki oyuna sokacak stoperi kalmadı, dörtlüye dönüp, yeniden iki gol buldular. Kadrosu “geliştirmek” için gelen bir grubun “var olanı” fark etmekten bu kadar uzak kalması, “Ben yaptım” demek ismine, kendi kadrosunun en büyük rakibi olması bu türlü bir şey işte. Lakin alanda “kalite” işi ele alınca, ne Erzurumspor’un uğraşı, ne de kenar idaresinin çektiği dizginler durdurabiliyor kadrosu. O denli bir takım yaptılar ki, kendi “yanlışlarını” bile doğruya çeviriyorlar. Mesela Amrabat tel tel dökülüyor, Oğuz Aydın çıkıp ortaya asistlerle bütün yaraları sarıyor. Ekip baskıda, Talisca gelip, sihirli sol ayağını devreye sokuyor. Mert Hakan her topa kendini gösteriyor. Ve perde…” (Fotomaç)

“BÖYLE BİR OLAYA BİRİNCİ DEFA ŞAHİT OLDUM”

İlker Yağcıoğlu: “Cengiz yeniden beklentilerin altında kalırken maçı ciddiye alan ve uygun oynayan oyunculardan biri de Mert Hakan’dı. Dün gecenin tek badire veren tarafı 3 stoperin sakatlanması oldu. Bu türlü bir olaya birinci sefer şahit oluyorum. En Nesyri girdikten sonra her zamanki üzere golünü atarak işini yaptı. Dönem başı hakkında ‘acaba mı’ denilen Faslı yıldız artık attığı gollerle yanıtı en hoş biçimde veriyor. Fenerbahçe ikide iki yaparak kupada da savlı olduğunu herkese gösterdi.” (Takvim)

“CENGİZ KENDİSİNE SORMALI”

Engin Verel: “Hiç kimse kaidelerini kabul etmediği için mecburen Fenerbahçe’de kalan Cengiz Ünder ile ilgili de burada birkaç kelam etmek istiyorum. Cengiz, oynadığı ekiplerde teknik yöneticinin kozuyken, Ulusal Kadro’nun değişmeziyken neden buralara kadar gerilediğini kendisine bir sormalı ve yanlışlarını azaltıp, doğrularını pekiştirmeli. Yetenekli çocuk fakat bu yeteneğini kullanma konusunda başarılı ve marifetli olduğunu söylemek mümkün değil. Şimdi yaşı genç, bence uğraş gösterip eski parlak günlerini yakalayabilir. Fenerbahçe’nin o mevkide kendisine gereksinim duyduğunu da görmeli ve daha çok çalışmalı. Yoksa ‘Evliya Çelebi’ üzere o kadro senin, bu ekip benim dolaşıp, yeteneğine ihanet eder.” (Akşam)