Bu fotoğraf, 7 Şubat 1984’te Challenger Uzay Mekiği‘nden, astronot Robert Gibson tarafından çekildi. Ne yazık ki bu mekik iki yıl sonra trajik bir halde infilak edecek ve tüm mürettebat hayatını kaybedecekti. 

Fotoğraftaki kişi, astronot Bruce McCandless II, o sırada tarihte bir prensip imza atıyordu.

Bazıları tarafından, ‘uzayda çekilmiş en ürkütücü fotoğraf’ olarak nitelendirilen bu kare, bir insanın, rastgele bir uzay aracının güvenliğine bağlı olmadan uzayda büsbütün yalnız kaldığı birinci anı simgeliyor.

Challenger Uzay Mekiği faciasında ömrünü yitiren astronotlar

YA AYGIT ÇALIŞMASAYDI?

O güne kadar, uzay yürüyüşüne çıkan her astronot bir formda gemisine bağlı kalmıştı. Lakin McCandless, sadece test ettiği yeni ekipmana güvenerek uzay boşluğunda süzülüyordu.

İlk misyonunda, astronotların uzay yürüyüşü sırasında kullanabileceği bir Manned Maneuvering Unit (MMU) yani Beşerli Hareket Ünitesi‘ni test etti. Bu sistem, astronotların bir uzay mekiğine bağlı olmadan hareket etmelerini sağlayan bir itici sistemdi.

Neyse ki, aygıt çalıştı. Aksi takdirde, onu Challenger’a geri getirmek hayli sıkıntı olacaktı.

O TARİHİ AN

McCandless, 2015 yılında The Guardian’a verdiği röportajda, o anı şu sözlerle anlattı:

“‘Dünya’nın sıkı bağlarından kurtulmak’ üzere klişeleri sevmem, ama mekiğin inançlı alanından ayrıldığımda tam da o denli hissettim.

“Bu şahane bir histi; şahsî bir coşku ve profesyonel bir gurur karışımı… O noktaya ulaşmak yıllarımı almıştı.”

Astronot Bruce McCandless II

“Bazı beşerler sistemin çalışacağından şüpheliydi ve ben 300 saatlik uçuş eğitimiyle ziyadesiyle hazırlanmıştım. Eşim vazife denetim merkezindeydi ve orada önemli bir telaş vardı.”

“Neil’in [Armstrong] Ay’a indiğinde söylediğine benzeri bir şey söylemek istedim, bu yüzden ‘Bu, Neil için küçük bir adım olabilir ancak benim için muazzam bir sıçrama’ dedim. Bu, ortamın gerginliğini biraz azalttı.”

“Uzayın sessizliğinden bahsetmişlerdi, ancak üç farklı telsiz ilişkisi üzerinden daima, ‘Oksijenin nasıl?’, ‘Mekik motorlarından uzak dur!’, ‘Sıra bana ne vakit gelecek?’ üzere sesler duyduğum için çok da huzurlu bir ortam değildi.”

6 SAAT 45 DAKİKADA ‘BİNLERCE’ KİLOMETRE 

McCandless, uzay yürüyüşünü tam 6 saat 45 dakikada tamamladı. Mekik ile tıpkı süratte hareket ettiğinden, saatte binlerce kilometre süratle ilerlediğini fark etmediğini belirtti.

Fotoğrafa gelince, McCandless onu ‘güzel’ olarak tanımladı ve bu çarpıcı imajın insanlara, uzayda olmanın nasıl bir şey olduğunu hayal etme fırsatı sunduğunu söyledi.

“Ayrıca, bu fotoğrafın en büyük cazibelerinden biri de anonim olmam. Beşerler kendilerini benim yerimde hayal edebiliyor” dedi.

Astronot Bruce McCandless II

McCandless, kelamlarına şöyle devam etti:

“Ziyaretçi merkezlerinde, kaskın vizör kısmı kesilmiş karton versiyonlar var. Böylelikle beşerler başlarını içeri sokup benim yerimde olduklarını hissedebiliyorlar. Tıpkı Neil’in 1969’da söylediği üzere, ben orada tüm insanlığı temsil ediyordum…”