Son yıllarda bilhassa gençler ortasında popülerliğinin arttığı tabir edilen güç içeceklerine karşı ihtarlarda bulunan Psikiyatri Uzm. Dr. Derya Özkan, enerji içeceklerinin içinde bulunan unsurlar hakkında bilgi verdi.
Özkan, “İçerisindeki kimi unsurlardan ötürü hudut sistemine birtakım tesirleri var. Güç içeceklerinde farklı oranlarda kafein, taurin, B vitaminleri, inozitol, guarana, glukuronolakton ve karnitin bulunuyor. Guarana bilhassa yüksek ölçüde kafein içeriyor. O yüzden güç içecekleri içerisinde yüksek ölçüde kullanılmış durumda. Türkiye’de yaklaşık 1998 yılından bu yana güç içecekleri piyasada var. Türkiye’de kabul edilen azamî kafein ölçüsü litrede 150 miligram formunda ayarlandı. 250 mililitrelik güç içeceğinde yaklaşık olarak 50-150 miligram kafein bulunuyor. Yetişkinler için günlük önerilen kafein ölçüsü 400 miligram. Yani birden fazla güç içeceği içildiği vakit günlük olağan sonlardaki, kafein ölçüsünün üstüne çıkılmış olunuyor aslında” dedi.
“KRONİK KAFEİN TÜKETİMİ GERİLİM, ANKSİYETE VE DEPRESYONLA İLİŞKİLİ”
Fazla güç içeceği tüketiminin bedene verdiği ziyanları anlatan Dr. Özkan, “Enerji içecekleri; psikiyatrik olarak tesirlerinden bahsedecek olursak hem epilepsisi olan hastalarda, hem de epilepsi hikayesi olmayanlarda nöbetlerin ortaya çıkmasıyla ilişkilendirilmiştir. Tıpkı vakitte serebrovaskülere neden olduğuna dair çalışmalar var. Manik atakları tetikleyebildiğine dair de çalışmalar var. Kronik kafein tüketiminin birebir vakitte gerilim, anksiyete ve depresyonla alakalı olduğuna dair yayınlar var. Kafein çok yüksek dozda alındığında sonluluk, tasa hali, uykusuzluk, titreme, çarpıntı, taşikardi üzere sendroma yol açabiliyor” diye konuştu.
“BİPOLAR BOZUKLUK HASTALARINDA İNTİHAR RİSKİNİ ARTIRABİLİYOR”
Psikiyatrik hastalarda da olumsuz tesir yapabileceğini aktaran Dr. Özkan, “Enerji içeceklerinin şizofreni üzere rahatsızlıklarda psikotik semptomları şiddetlendirebildiğine dair yayınlar var. Yüksek kafein kullanımı anksiyete semptomlarını şiddetlendirebiliyor. Bipolar bozukluk hastalarında şikayetlerin yinelemesine yol açabiliyor ve bu hasta kümesinde intihar riskini artırabileceğine dair deliller var” sözlerini kullandı.
